240 ay vade Y kuşağı için ne kadar uygun?

1980 ile 2000 yılları arasında doğan nesil olarak ifade edilen Y kuşağı ve peşinden gelen Z kuşağının tüm yaşam biçimi ve sektörler üzerindeki etkisi daha önceki nesillere göre çok daha güçlü olacak. Bunun en önemli nedenlerinden biri, kentleşmenin artmasının da etkisiyle sosyal yaşam ve çalışma biçimlerini ‘bireysellik ve özgürlük’ olarak belirleyen Y kuşağı ile nüfus artış hızının sürekli biçimde azalması... Evlilik ve çocuk planlarını öteleyen Y kuşağının konut tercihleri değişirken, yaşama alanı ile ilgili beklentileri de farklılaşıyor.

Uzun vadeli borçlanma özgürlüklerini kısıtlıyor

Y kuşağının konut sektöründe beklentileriyle ilgili araştırmalar sayılı birkaç danışmanlık firmasının çalışmasından öteye gitmiyor. Sektörde projelerini tamamen yeni neslin beklentileri üzerine kurgulayan firmalar arasında en dikkat çeken isim NEF Gayrimenkul. Araştırmalara göre özgürlüğüne düşkün, bir evde oturma ihtiyacı kadar sosyalleşmeye ve özel ihtiyaçlarına para ayırmaya eğilimli Y kuşağı, bu nedenle tüm parasını tek bir varlığa uzun yıllar boyunca ayırmak istemiyor. Bugün 240 ay vadeli olarak başlayan kampanyalar bu nedenle yatırımcılarla birlikte daha çok evli ve çocuklu aileler için daha uygun görünüyor.

Teknoloji, özgünlük ve özel hissetmeyi önemsiyorlar

Her şeyin nedenini sorgulayan Y kuşağı, önceki kuşaklar kadar zora gelemiyor. Teknoloji ile büyüyor, farklılık ve özgünlük arıyor, temel kaliteleri standart olarak görüyor, eğlenerek çalışmak istiyor, doğayı önemsiyor, özel hissedilmek istiyor ve sosyal medya paylaşımlarına dikkat ediyor.

Sektörün ilk düşünce kuruluşu olarak kurulan Gayrimenkul İçin Strateji Platformu ( GİSP ), konunun bugün çok az sayıda firmanın markajında olmasından hareketle ‘yeni neslin konut sektöründeki beklentilerini’ bir yuvarlak masa toplantısıyla tartıştı.

GAD Mimarlık Partneri Mimar Mustafa Kemal Kayış

, burada çıkan sonuçları ve yeni neslin gayrimenkuldeki beklentilerini 8 başlıkta yeni nesil emlak bulma sitesi Emlakjet ’e anlattı.

1- Y kuşağı standartlaşan imkanların ötesini bekliyor

Sosyal donatı, rekreasyon, güvenlik ve kolay ulaşım; kaliteli servislerle birlikte artık standart. Y kuşağı için bunlar olmazsa olmaz, ancak standartların ötesinde farklılık arıyorlar. Kolay ulaşıma sahip, toplu ulaşıma yakın projeler, kullandığı kadar ödeyebileceği ek sosyal alanlar, Y kuşağının öncelikli kriterleri arasında yer alıyor.

2- Kendilerini ifade edecek duygusal bağ arıyorlar

Y kuşağı, karakteri ve kişiliği ile örtüştürebildiği ürünlere yönelmeye veya arzu duyduğu bir ürün üzerinden karakterini, kişiliğini ve statüsünü tanımlamaya ihtiyacı duyuyor. Örneğin Y kuşağının en çok tercih ettiği markalardan Apple’ın çağrıştırdığı kavramlar arasında özgünlük, yenilikçilik, asilik ve iddia var.

3- Özgürlükleri kısıtlamayacak çözümlere evet!

Özgürlük fırsatı tercih sebebi. Esnek kullanımlı, seçenekli, zamanı ve bütçe kullanımını önemseyen çözümler aranıyor. Y kuşağı, kolay ulaşabileceği, küçük, ödemeleri çok uzun vadeye yayılmayacak stüdyo ve 1+1’leri daha çok tercih ediyor.

4- Sosyal medyada paylaşacak tasarımlar ön planda!

Fonksiyonalitenin ve bina olmanın ötesinde, hissettirdikleri ve taşıdıkları yeni deneyim potansiyeli ile farklılaşan tasarımlar öne çıkıyor. Buna iç mekandan cephe ve çevre düzenine kadar sosyal medyada çekici paylaşımlara imkan veren özgün tasarımlar demek mümkün. Ayrıca özgün tasarımı sağlayan proje üretim araştırmalarını kolaylaştıran 3D Print teknolojileri de önemli hale geliyor.

5- Sürdürülebilir, enerji dostu yeşil binalar avantajlı

Sürdürebilirliği ve geri dönüşümü sağlayan doğa dostu projeler Y kuşağı için öncelikli. Güneş enerjisinden faydalanan, yağmur suyunun toplayıp atık suyu dönüştüren, havalandırma ve yalıtımda öne geçen projelerle daha çok ilgileniyorlar.

6- Teknolojisi yüksek, akıllı evler gözde

Otomasyon, nesnelerin interneti, akıllı ev-ofis-okul-fabrika bu başlıkta değerlendiriliyor. Örneğin evi veya ofisi sadece kullanıldığı zamanlarda aydınlatıp ısıtan akıllı teknolojiler bir adım öne çıkıyor.

7- Çalışma biçimi: Paylaşımcı ofisler

Yeni neslin çalışma alanlarının büyük bölümünü tasarım, finans, perakende, bankacılık gibi hizmet alanları oluşturmakta. Mobilitenin gelişmesi ve yaygınlaşması da ev ve iş yaşamının entegre olduğu bir yaşam biçimini getiriyor. Kentleşme ve teknoloji bunu biraz zorunlu hale getiriyor. Paylaşım ekonomisine imkan veren yaklaşımlar bu nedenle revaçta. Esnek çalışma fırsatı yaratan, farklı sektörlerden insanların network kurduğu, eğlence ve sosyalliğin yer aldığı paylaşımcı ofisleri tercih ediyorlar.

İş yaşamında, Y kuşağı ortalama 2 yılda bir iş değiştiriyor. Önceki kuşaklar kadar sabırlı ve itaatkar olmadıklarını söyleyebiliriz. Dolayısıyla dinamizme ve yeteneğe sahip genç çalışanları yakalamak ve bünyesinde tutabilmek için kurumsal firmalar da birbirleri ile amansız bir rekabet içinde. Bu rekabetin yansımalarını şeffaflaşan ve özgün tasarıma sahip ofis, lojistik, fabrika vb. çalışma alanlarında da görebiliyoruz. Ortak sosyalleşme ve çalışma alanları olan, spor ve sosyal aktivitelerin yapılabileceği tesisleri barındıran ofisler, lojistik tesisler ve fabrikalar artık gündemde olan çalışma alanları.

8- Sosyal çevrelerine uygun bölgeler seviliyor

Evrilen sosyal çevre ve statü etkisi, Y kuşağı seçimlerinde etkili. Sosyal çevresine uyumlu olan muhitleri tercih ediyorlar. Gelir seviyesi kadar daha iyi bir yaşam biçimine sahip olma eğilimi bu kararda etkili oluyor. İstanbul özelinde konulursak gelir seviyesi yükseldikçe Bakırköy, Beşiktaş, Suadiye, Cihangir ve Nişantaşı gibi muhitler tercih edilebiliyor.

Emlakjet Haber