Ev alacaklara tasarrufu özendirici ‘sandık’ modeli

Hükümetin tasarrufların artırılmasına yönelik çalışmaları kapsamında, konut edindirmede alternatif model arayışına giren Türk bankacılık sektörü, Almanya'dan dünyaya yayılan ve alt gelir grubunu hedefleyen "Yapı Tasarrufları Sandığı' modeli üzerinde çalışıyor. Sistem, parasını biriktiren vatandaşa piyasanın altında mevduat faizi sunmasıyla dikkat çekiyor

Ekonomik güven endeksinin 15 Temmuz'daki darbe girişimi sonrası Ağustos ayında bir önceki aya göre yüzde 24.1'lik sert azalışla 72.66 değerine gerilemesi ve hükümetin tasarrufların artırılmasına yönelik çalışmaları konut edindirmede alternatif yeni modelleri devreye soktu. Türk bankacılık sektörü, Almanya'dan dünyaya yayılan ve özellikle alt gelir grubunu hedefleyen "Yapı Tasarrufları Sandığı'nı" mercek altına aldı. Bu model ile ilgili çalışmalar Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Çalışma Grubu bünyesinde devam ederken, ilgili bakanlıklar ile Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu da (BDDK) yasal çerçevesine ilişkin diğer çalışmaları yürütüyor.

3 yılda 30 bin lira biriktiririm diyebiliyor musunuz?

İstanbul'da geçen hafta Fikir Sofrası Düşünce Platformu'nun bazı bakanların katılımıyla düzenlediği "Yeni Türkiye ve Ekonomide Güçlü Kalkınma Modeli Çalıştayı"nda öneriyi dile getiren DZ Bank'ın Türkiye Baş Temsilcisi Pınar Ersoy, Yapı Tasarrufları Sandığı'nın mortgage alternatifi değil, destek ürünü olduğunu belirtti. Ersoy, "Yapı Tasarrufları Sandığı, dar gelirli vatandaşlara öz kaynak sağlama amacıyla kurgulanmış bir sosyal devlet politikası. Buradaki avantaj şu; siz bugün sisteme giriş yaparken diyorsunuz ki 'Ben 3 yılda 30 bin lira para biriktiririm'. Sistem de size 3 yılın sonunda 30 bin lira daha kredi vermeyi garanti ediyor ve böylece 60 bin lira paranız oluyor. Sisteme giriş yapacağınız gün imzalayacağınız anlaşmada, sistem kapsamında sizin 3 yıl sonra kullanacağınız faiz oranı da belirtiliyor ve bu oran piyasanın altında oluyor. Bu süre içerisinde piyasa faiz oranı değişse de sistem size sunduğu faiz oranını hiçbir şekilde değiştirmiyor" dedi.

Faiz oranları artsa da etkilemiyorsunuz

Sistemin, parasını biriktiren vatandaşa piyasanın altında mevduat faizi sunduğunu, bu faiz oranın kredinin uygun maliyetli verilmesinden dolayı piyasanın altında tutulduğunu aktaran Ersoy, "Bu süre içerisinde piyasada kredi faiz oranları düşerse sizin tüketici olarak bunu değiştirme şansınız var. Ancak böyle bir durumda size verilen mevduat faizi de azalacaktır. İkisi birbiriyle orantılı gidiyor. Güzel yanı, faiz oranları artarsa sistemin bunları yukarı doğru değiştirme yetkisi yok. Sözleşmeyi imzaladığınız tarihte size belirtilen oran geçerli olmaya devam ediyor" diye konuştu.

Devlet katkısı mutlaka olmalı

Yapı Tasarrufları Sandığı sisteminin cazip kılınması için ilk birkaç yıl devlet katkısının sağlanması gerektiğini ve diğer ülke uygulamalarında genellikle yüzde 20'lik devlet katkısı bulunduğunu belirten Ersoy, "Bu destek, Almanya haricindeki ülkelerde parasal katkı olarak sağlanıyor. Almanya'da da ilk kurulduğu yıllarda bu şekilde olmuş. Ancak refah seviyesinin yükselmesi ile birlikte bu vergi avantajına dönüşmüş. Türkiye için Bireysel Emeklilik Sistemi'nde (BES) olduğu gibi, parasal katkı daha avantajlı olacaktır" dedi. Ersoy, normal bir bankacılık ürünü olarak kurgulanmaması, 'yapı tasarrufu' adı altında bir sandık kurulması ve belirlenecek özel bir yasa çerçevesinde şirketlerin faaliyet göstermesi gerektiğini sözlerine ekledi.

Emlakjet Haber

0 Takipçi