İstanbul Finans Merkezi’ndeki tek rezidans bloğu satışa çıktı

Ağaoğlu Şirketler Grubu, İstanbul Uluslararası Finans Merkezi’nin sınırları içinde yer alan tek rezidans bloğu A Blok’un tanıtımı yapıldı. Projede 1+1 ve 2+1’ler yer alıyor ve fiyatlar 500 bin TL’den başlayarak 2 milyon TL’ye kadar çıkıyor. Projede yaşam başladığında daireyi işletme firmasına kiralayarak rezidans bedelinin dolar bazında % 6’sı kadar gelir elde etmek mümkün olacak

Ağaoğlu Şirketler Grubu, İstanbul Uluslararası Finans Merkezi’nde yer alan tek rezidans bloğu olan A Blok’un lansmanını yaptı. Basın toplantısına Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu, Emlak Konut GYO Genel Müdür Yardımcısı Hakan Akbulut ve Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Üyesi- Murahhas Azası Hasan Rahvalı katılım gösterdi.

Ağaoğlu Şirketler Grubu’Nun A Blok projesinde çoğunluğu 1+1 olmak üzere, 1+1 ve 2+1 tiplerinde 319 adet rezidans yer alıyor. Rezidansların fiyatları ise 500 bin TL ile 2 milyon TL aralığında değişiyor. Projede esnek ödeme planlarından yararlanmak mümkünken, rezidans blokunun işletimi için dünyaca ünlü bir işletme markasıyla görüşmeler sürüyor. Proje tamamlandığında dileyen yatırımcılar rezidanslarını bu işletmeye verip rezidans bedelinin dolar bazında % 6’sı kadar bir getiriye sahip olabilecek.

İstanbul Finans Merkezi’ndeki tek rezidans bloğu satışa çıktı

Türkiye’nin temel taşı kuruluşları burada olacak

Toplantıda konuşan Ağaoğlu; TOKİ ve Emlak Konut GYO ile hasılat paylaşımı modeliyle geliştirdikleri İstanbul Uluslararası Finans Merkezi’nin (İFM) sınırları içindeki tek rezidans blokunun ciddi bir yatırım potansiyeline sahip olduğunun altını çizdi. İstanbul Finans Merkezi’nde Türkiye’nin temel taşı olan; Merkez Bankası, BDDK, SPK, kamu bankaları ve özel kuruluşların yer alacağını belirten Ağaoğlu, “Bizim de burada rezidans ve ofis bloklarından oluşan bir alanımız var. Finans Merkezi’nin yakınında, kıyısında, köşesinde değil tam içindeyiz. Bugün lansmanını yaptığımız A Blok’u farklı düşünmemiz gerekiyor. Çünkü finans merkezinin kıyısında, köşesinde değil tam içinde. Yatırımcılarımız doğrudan Uluslararası Finans Merkezi’ne yatırım yapacak. Bu üründen başka bir alternatif bulma imkanı yok” şeklinde konuştu.

Projede inşaatlar hızlanmaya başladığını söyleyen Ağaoğlu, “Biz burada regülasyonlar ve teşvikler ile ilgili gerekli adımların atılmasını bekliyoruz. İFM uluslararası yatırımcıların da odağında. Katar Finans Merkezi ile işbirliği imkanlarını geliştirmek üzere iyi niyet sözleşmesi imzaladık” dedi.

“Ataşehir önce bölgesel, sonra küresel finans merkezi olacak”

Ataşehir’in 2009’da yürürlüğe giren 9. Kalkınma Planı ile birlikte ilk etapta bölgesel daha sonra küresel bir finans merkezi olmasının amaçlandığını belirten Ağaoğlu, “Burada ilk kazmayı vurduğumuz 2012’den bu yana 8,5 milyon metreküp hafriyat çıkardık. Projedeki diğer kurumlara ait alanları taahhüt ettiğimiz gibi temel seviyeye getirip teslim ettik. Metro istasyonunu tamamlayıp Ulaşım AŞ’ye teslim ettik. Diğer paydaşların da inşaatları bizim gibi tamamlanma aşamasında. Tüm hafriyat işlerini, ortak altyapılarını, metro istasyonu ulaşım yollarını, kapalı ve açık otoparklarını, proje alanının zemin iyileştirmesi ile tüm yapısal ve peyzaj işleri bize ait. Şu ana kadar kendi kaynaklarımız ile tamamladığımız işler için 400 milyon dolar harcama yaptık” dedi.

Emlak Konut’tan bölgede 13 bine yakın bağımsız bölüm

Emlak Konut GYO Genel Müdür Yardımcısı Hakan Akbulut ise İstanbul Uluslararası Finans Merkezi ’nin hükumetin öncelikli olarak takip ettiği projeler arasında yer aldığını belirtti. Ataşehir’de 13 bine yakın bağımsız bölüm geliştirdiklerini dile getiren Akbulut, “İstanbul Finans Merkezi ile bunu taçlandırmış olacağız. Ülkemizin yakalamış olduğu büyüme oranlarının bu yıl da devam edeceğini ve bu büyümenin de hem finans merkezini hem de sektörümüzü canlandıracağını düşünüyoruz” dedi.

İFM Türkiye’ye ne kazandıracak?

Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Üyesi-Murahhas Azası Hasan Rahvalı ise İstanbul Uluslararası Finans Merkezi’nin bir gayrimenkul projesi değil, ülkenin ihtiyacı olan ucuz finans kaynağına ulaşmak için bir girişim olduğunu ifade etti. Özel sektör ve kamunun dış borcunun 500 milyar doları aştığını belirten Rahvalı, “Biz burada önce bölgesel daha sonra uluslararası bir finans merkezi olduğumuz takdirde reel sektörümüz daha ucuza borçlanma imkânı bulacak. Geçen yıl Kredi Garanti Fonu’nun devreye girmesiyle birlikte durağan ekonomi birden şahlandı. Bu sayede son yılların en hızlı büyümesini yakalamış olduk. Piyasalara 55 milyar dolar civarında enjekte edilen para ülke ekonomisini bu derece canlandırdığına göre; dünya piyasalarından 500 milyar dolarlık bir kaynağın ülkemize girmesi halinde batı ülkeleri ile yarışabilecek ekonomik düzeye ulaşacağımıza inanıyoruz” dedi.


0 Takipçi