Referandum konut sektörünü nasıl etkiler?

Yüksek Seçim Kurulu’nca 16 Nisan’da yapılacak Anayasa değişikliği referandumu, Türkiye’nin geleceğine duyarlı tüm vatandaşlar için olduğu kadar ülkede iş yapan sektörlerce de merakla bekleniyor. 2016’nın üçüncü çeyreğinde ekonomi % 1.8 küçülürken inşaat sektörünün 1.4 ile büyüyen tek sektör olması, milli gelir içindeki payının % 8’i geçmesi, hükümetin inşaat sektörünü desteklemesinin en önemli nedenlerinden sadece birkaçı… Depremle kentsel dönüşüm gerçeği, her ay ortalama 100 bin konutluk satışın yapılması, sosyal ve demografik nedenlerle nitelikli konut ihtiyacının devam edecek olması gibi inşaat sektörünün sahip olduğu güçlü dinamikler, hükümetin her koşulda sektörü desteklemeye devam etme eğiliminin en önemli nedenleri…

Büyüme ekonominin üzerinde, 2016’nın altında olur

Bu yıl ekonomiyi canlandırmak için açıklanan teşvik paketlerinin yanı sıra, kentsel dönüşüm süreci, 20 yıl vadeli konut kampanyalarının iç piyasada hareketliliğe etki etmesi bekleniyor. Öte yandan, TL’deki değer kaybının, terör olaylarının ve Anayasa referandumu sürecinde yaşanan siyasi gerginliklerin endeksler üzerinde etkisini göstereceği öngörülüyor. 2017 yılında bu noktada beklenen gelişme, konut inşaatlarında sektörün genel ekonominin üzerinde ancak 2016 yılının altında bir büyüme performansı göstermesi… Uzmanlar, ekonominin ve diğer sektörlerin üzerinde bir performans gösteren inşaat sektörünün 2016’da yüzde 6 büyüdüğünü, inşaat sektörüne sağlanan geçici teşvikler, konut alanındaki kampanyalar ve finansman tarafında sağlanan kolaylıklarla sektörde 2017 yılında yüzde 5 büyüme olacağını öngörüyor.

Bekle-gör döneminin bitmesi açısından fark yaratır

Referandum sürecinin yılın ilk çeyreğinde ekonomide ve piyasalarda yeni bir bekle-gör dönemi oluşturması beklenirken izleyen dönemde hükümetin yavaşlayan ekonomiyi tekrar toparlamak için kamu yatırımlarını yüzde 27 artıracak olması ve altyapı yatırımlarını genişletmesi inşaat sektörünü her durumda önemli ölçüde destekleyecek.

Referandumun özellikle belirsizliğin sona ermesi açısından önemli olduğunu belirten GYODER İcra Kurulu Üyesi Haluk Sur, sonucun inşaat sektörü açısından çok fazla şeyi değiştirmeyeceğini kaydetti. Sur, “Zaten yürüyen bir çark var. Ekonominin siyasetten etkilenmesi, geçmiş yıllara göre özel sektörün genel ekonomi içindeki payının artmasına bağlı olarak azaldı. Moraller biraz bozulsa da sektörler orta vadede yeniden toparlanma sürecine giriyor. Şu anda zaten karar mekanizması açısından öngörülen sistemin bir devamı yaşanıyor. Cumhurbaşkanı ile uyumlu bir hükümet ilişkisi var” dedi. Referandum sonucunun yabancı yatırımcının geliş şekli açısından bir fark yaratabileceğini belirten Sur, “Evet çıkarsa Doğu kökenli yatırımcılar artar, hayır çıkarsa uzun süredir gelmekte sıkıntı çeken Batılı yatırımcılar harekete geçebilir. Temennimiz, demokrasi, özgürlük, hak ve adaletin korunduğu her sistemin Türkiye’nin hakkı olduğu yönünde” değerlendirmesini yaptı.

Türkiye’de büyümede % 4-5’in yakalanması gerek

2004’ten beri hızla büyüyen Türk ekonomisinin son 2 yıldır büyümede hız kestiğini belirten Sur, şöyle devam etti: “Türkiye ekonomisi yüzde 7’nin üzerinde büyüdüğünde büyümenin sancılarını yaşıyor ve cari açık problemi ortaya çıkıyor. Büyüme yüzde 5’in, özellikle yüzde 4’ün altına düştükçe de istihdam problemi artıyor. Yüzde 8’e kadar gerileyen issizlik oranları, şimdilerde yüzde 11’e yaklaştı. 2016’nın net büyüme rakamları henüz daha açıklanmamakla birlikte yüzde 3’lerin altına düştük gibi görünüyor. Halbuki beklenti 3.5-4’lerdi. Hic olmazsa 4-5’i yakalayıp giden bir ekonomi, Türkiye’de bu problemleri göreceli olarak durdurur. Terörist ataklar, 15 Temmuz gerçeği ve güneyde Suriye’de yaşanan gelişmeler ekonomiye yükler bindiriyor. Her şeye rağmen Türkiye’nin daha dirençli, esnek ve kırılmayan, yeni hallere adapte olabilen bir yapısı var.”

Emlakjet Haber