Arthur Miller'in Franchise Koşulları Nelerdir?

Arthur Miller ofisi açmak isteyen emlak girişimcileri için Arthur Miller Franchise ve Kurumsal İletişim Koordinatörü Gül Toksoy'a Arthur Miller'ın franchise koşullarını ve konut sektörüyle ilgili merak edilenleri sorduk.

Ne zamandır faaliyettesiniz? Kaç üyeniz var?

Arthur Miller 1999 dan beri emlak sektöründe  hizmet vermektedir. Arthur Miller’ın merkez haricinde 9 franchise ofisi daha var.

2011 yılı için franchise şartlarınız nelerdir? Hedeflediğiniz bölgeler nereleridir?

Franchise şartlarımız şu şekilde; İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya için yıllık 3000 $ + KDV, diğer bölgeler için ise 1500 $ + KDV isim hakkı alıyoruz. Cirodan pay alınmıyor. Aylık ödemeler ise bölgesine göre 500-750 TL + KDV sabit ücret şeklinde alınıyor. 2011 yılında İstanbul, İzmir, Ankara ve Antalya ile sahil kesimini içine alan belli başlı turistik yörelerde yeni franchise ofisleri açmayı planlıyoruz. İstanbul’da yeni ofis açılması hedeflenen yerler; Anadolu Yakası’nda Bağdat Caddesi ve Kadıköy ile Kurtköy, Çekmeköy ve Kozyatağı gibi yakanın yeni yerleşim alanları. Şehrin Avrupa Yakası’nda ise Taksim, Beyoğlu ve Şişli’nin yanı sıra yine bu yakanın yeni yerleşim alanları ve her iki yakanın Boğaz Hattı.  Hedefteki bir diğer il olan Ankara’da ise Çayyolu, Gazi Osman Paşa ve Kızılay’da yeni ofisler açılması gündemde. İzmir’de Alsancak ve Karşıyaka’yı, Antalya’da ise şehir merkezini de yeni ofis bölgeleri olarak belirledik. Ayrıca ülke genelindeki özellikle büyükşehirlerden gelecek olan franchise taleplerini değerlendireceğiz.

Portföy genişliğiniz nedir?

Her ofisimiz bulunduğu bölgeye hakim olacak kadar geniş bir portföye sahiptir.

Türkiye’de emlak danışmanlığı ve gayrimenkul sektörünün geleceği hakkında neler düşünüyorsunuz?

Global krizi artık geride bırakan gayrimenkul sektörünün 2011 yılında daha da hareketleneceğini tahmin ediyoruz. Bu hareketlilik muhakkak ki artan ihtiyaca paralel olarak, gayrimenkul danışmanlığı hizmeti sunan firmaların sayısındaki artışı da beraberinde getirecektir.

Sayıları her geçen gün artmakta olan konut projeleri sizi ve franchise’ınızdaki üyeleri ne yönde etkiledi? Emlak danışmanlığı yapan ya da yapmayı düşünen girişimcilere tavsiyeleriniz nelerdir?

Yaklaşık iki yıldan bu yana piyasalarda süren olumsuz hava son dönemde dağılmış görünüyor. Bu olumlu hava, kendilerini beklemeye alan yatırımcıları harekete geçirdi. Diğer taraftan, bankaların, oldukça uygun ödeme koşullarına sahip, cazip faizli ve uzun vadeli mortgage kredileri de gayrimenkul piyasasında başlayan hareketliliği hızlandırdı. Kriz döneminde konut yatırımlarının yavaşlaması, yeni konut projelerinin beklemeye alınması, var olan konut ihtiyacını daha da artırdı. 2010 yılında beklentilerin üzerinde gerçekleşen büyüme oranının inşaat sektöründe yarattığı olumlu havanın da etkisiyle inşaat firmaları, biriken konut açığını kapatmak üzere yeni projeleri birbiri ardına pazara sunmaya başladı. Gerek inşaat firmalarının müşterilerine yönelik kampanyaları, gerek bankaların cazip kredi fırsatları, yatırım ya da oturma amaçlı tüketiciyi alım yönünde tetikledi ve gayrimenkul sektöründe yukarı yönde bir ivme yarattı. Bu projeler ağırlıklı olarak ‘’Satış Ofisleri’’ üzerinden satılmakta olup ancak 2. el satışları emlak firmalarında hareketlilik sağlayabilir. Bu durumda her emlak danışmanının yeni projeleri takip etmesi, tanıması, diğer projeler ile arasındaki farkı bilmesi gerekmektedir.

Size göre gayrimenkul sektöründeki büyüme yeni ve büyük emlak danışmanlığı firmaları yaratır  mı?

Gelişmeye açık bir sektör. Tabii büyük bir marka yaratmak, ‘’marka olmak’’ her sektörde olduğu gibi bu sektörde de kaliteye, zamana ve bütçeye bağlıdır.

İnternet kullanımın giderek yaygınlaşması, insanların emlak arama yöntemleri üzerinde ne tür etkiler  yarattı?Firmanızın internet stratejisinden biraz bahseder misiniz?

Teknolojiyi takip eden müşteriler artık ağırlıklı olarak arayışlarına öncelikle internet üzerinden araştırma yaparak başlıyorlar. İlandan arayan müşteriler, daha önceleri branda ve tabeladan ararken, internetin yaygınlaşmasıyla bu durum değişmeye ve internet ilanları üzerinden ağırlıklı olarak emlak şirketlerini aramaya başladılar. Bu durumda emlak firmaları da interneti olabilecek en verimli şekilde kullanmak zorundalar. Biz firmamız, franchise ofislerimiz, gayrimenkul danışmanlarımız ve portföylerimiz ile ilgili bilgileri kendi web sayfamızda yayınlıyoruz. Ayrıca müşterilerce yoğun kullanılan emlak portallarında da portföylerimizi yayınlıyoruz. Haber içerikli emlak portallarında da firmamız ile ilgili güncel haberleri paylaşıyoruz.

Müşterilerin ev kiralarken yada satın alırken en çok dikkat ettikleri kriterler neler?

Şu kriterlere dikkat ediyorlar; bütçelerine uygun olması, ihtiyaçlarını karşılaması, arzu ettikleri lokasyonda olması, krediye uygun olması (kat irtifakının kurulmuş olması). Depremden sonra yapılmış konutlar, yeni yönetmeliğe göre yapıldıkları için sağlamlık ve güvenilirlik açısından tercih ediliyor. Konut sektöründe başlayan ‘’markalaşma’’ dönemi de yakın gelecekte alıcılar üzerinde etkili olmaya başlıyacaktır diye düşünüyorum.

İstanbul (ve Ankara, İzmir, Antalya ve Bursa gibi diğer büyük şehirlerde) gelişmekte olan ve önümüzdeki süreçte katma değerinin artacağını öngördüğünüz semtler nereler? Arsa ve konut almak isteyen okuyucularımıza tavsiyelerinizi alabilir miyiz?

İstanbul’da yeni konut projeleri, şehrin nispeten daha dışındaki alanlarda yoğunluk kazanmış durumda. Özellikle Beylikdüzü, Esenyurt, Kemerburgaz, Silivri, Çekmeköy gibi semtler şu anda yeni konut projesi hareketliliğinin en yoğun olduğu bölgeler. Bu semtlerin tercih edilmesinin en büyük sebebi de imarlı arsa alternatiflerinin şehir merkezine nazaran buralarda daha bol miktarda bulunması, ayrıca yol ve altyapı sorunlarının büyük ölçüde çözümlenmiş olmasıdır. Yeni projelerin yatırım ya da oturma amaçlı konut alacak tüketicilere yönelik olarak yapılan pazarlama ve tanıtım çalışmaları, projenin bulunduğu bölgenin de öne çıkmasını sağlamaktadır. Üst gelir grubunu hedefleyen, şehir merkezlerinde ve iş merkezi yakınlarındaki lüks konut ve rezidanslara olan talep sebebiyle uygun fiyatlı arsa bulmanın mümkün olduğu merkezi lokasyonlarda yüksek standartlarda orta ve üst gelir gruplarına hitap edecek rezidans ve plaza projelerinin öncelikli yatırımlar olması gerektiğini düşünüyoruz.

Türkiye inşaat sektöründe son 10 yılda oldukça yoğun bir yapılaşma gerçekleşti ve trend sürüyor. Bu bağlamda önümüzdeki süreçte özellikle İstanbul’da inşaat firmaları mevcut  konutların satışları konusunda sıkıntı yaşarlar mı?

Bu soruyu şu anki mevcut duruma bakarak cevaplamaya çalışalım. GYODER’in 2010 2.yarıyıl raporundaki verilerine göre; son dönemlerde şehir merkezlerindeki konut talebinde bir düşüş olmazken, kent dışı bölgelere olan taleplerde azalma meydana gelmiş. Üst gelir grubunu hedefleyen, şehir merkezlerinde ve iş merkezi yakınlarındaki lüks konut ve rezidanslara talep artmaya devam etmektedir. Bunun yanı sıra, şehir merkezine yakın bölgelerde, fiyat açısından uygun olan orta ölçekli, apartman tipi projelerin daha fazla talep göreceğini ve başarılı olacağını düşünüyoruz.

Konut fiyatlarının seyri sizce ne olacak? Fiyat artışları bekleniyor mu?

Yukarıda bahsettiğimiz üst gelir grubuna hitap eden projelerde, İstanbul’da Beşiktaş, Şişli, Taksim ve Levent, Maslak bölgelerinde fiyatlar yükseliş eğilimine girmiştir. Orta gelir grubuna hitap eden projelerde ise inşaat firmalarının şu an talep fazlası arz stoklarını eritmesinden sonra fiyatları arttırmaları uygun olur kanaatindeyiz.

Yapılan tüm bu konut projeleri uzun vadede çarpık kentleşmenin bir hayli yoğun olduğu İstanbul’un siluetini değiştirmeye yardımcı olur mu?

İstanbul’da modern mimarinin örneklerinin artması, yok edilen tarihi dokunun yerine zamanında konmuş olan iğreti binaların bozduğu silueti tamir etmeye yeter mi? Emin değilim.

EmlakJet Haber

Arthur Miller İletişim

0 212 351 17 17