
AXA Türkiye'den Konut Sahiplerine Kritik Uyarı: Eksik sigorta tehlikesi. Giderek artan inşaat maliyetleri, döviz kuru dalgalanmaları ve enflasyon karşısında konut sahiplerinin gözden kaçırdığı en önemli risklerden biri “Eksik Sigorta”. AXA Türkiye Teknik Başkanı ve İcra Kurulu Üyesi Barış Altın, konutlarda sıkça rastlanan bu önemli konuya dikkat çekerek, tüketicileri bilinçli hareket etmeye davet ediyor.
Eksik sigorta, bir konutun veya taşınmazın gerçek piyasa değerinden daha düşük bir bedelle sigortalanması anlamına geliyor. Kulağa basit bir maliyet tasarrufu gibi gelse de hasar anında yaşanan maddi kayıplar çok daha büyük olabiliyor. Barış Altın’ın ifadesiyle, "Eksik sigorta, eksik tazminat demektir." Örneğin, değeri 2 milyon TL olan bir konut yalnızca 1 milyon TL’ye sigortalanırsa, tam hasar durumunda sigorta şirketi yalnızca poliçedeki bedel kadar ödeme yapabiliyor. Aradaki fark ise konut sahibinin cebinden çıkıyor.
Tüketiciler çoğu zaman prim ödemesini düşük tutmak amacıyla konutlarını eksik bedelle sigortalıyor. Ancak sigortanın temel işlevi, bugünü değil, gelecekteki potansiyel zararları güvence altına almak. Bu yüzden kısa vadeli tasarruf kaygısıyla yapılan eksik sigortalama, büyük çaplı zararlarda ciddi mağduriyetler doğurabiliyor. Altın, “Tüketiciler ‘Benim için değerli olanı gerçekten doğru şekilde mi koruyorum?’ sorusunu kendilerine sormalı.” diyerek farkındalığın altını çiziyor.
Yangın ve doğal afet sigortalarında eksik sigorta en sık karşılaşılan durumlar arasında. Nedeni ise basit: Bu tür poliçeler, yapı maliyetlerine göre hesaplanıyor ve maliyetler hızlı şekilde değişiyor. Döviz kuru, ithal malzeme fiyatları ve işçilik giderleri gibi unsurlar, yıllık bazda ciddi artış gösterebiliyor. 2023’te belirlenen bir bedel, 2024 yılında yetersiz hale gelebiliyor. AXA Türkiye, bu yüzden her poliçenin güncel ekonomik koşullara göre düzenlenmesini öneriyor: “Hasar anında gerçekle yüzleşmeyin, şimdiden önlem alın.”
AXA Türkiye, eksik sigorta riskini azaltmak için dijital ve operasyonel pek çok çözüm sunuyor. Yenileme dönemlerinde poliçelerdeki sigorta bedelleri, enflasyon oranları ve yapı birim maliyetleri dikkate alınarak otomatik güncelleniyor. Ayrıca müşterilere, sahip oldukları varlıkların yaklaşık gerçek değerini hesaplamaya yardımcı olan “sigorta bedeli hesaplayıcı” gibi dijital araçlar sunuluyor. Gerek görüldüğünde ekspertiz hizmeti de devreye giriyor. Tüm bu uygulamalar hem teknolojiyi hem de danışmanlığı aynı çatı altında birleştiren bütünsel bir hizmet sunuyor.
AXA Türkiye, bu farkındalığı sahaya taşımak adına acentelerini özel eğitimlerle donatıyor. Doğru soruları sormayı bilen bir sigorta danışmanı, eksik sigortayı önleyebilir. Müşteriye “Bu evi bugün yeniden inşa etmek isteseniz, ne kadar harcarsınız?” sorusunu yöneltmek bile tabloyu değiştirebilir. Barış Altın, acentelerin bu sürecin en kritik halkalarından biri olduğunu vurguluyor.
Eksik sigorta sadece bireyler için değil, işletmeler için de büyük tehdit oluşturuyor. Özellikle makine ve ekipmanların düşük bedelle sigortalanması, yangın veya büyük hasar durumlarında üretimin tamamen durmasına neden olabiliyor. Bu yalnızca maddi kayıpla sınırlı kalmaz; aynı zamanda pazar kaybı, itibar ve iş gücü kaybı gibi zincirleme sorunlara yol açabilir. Bu nedenle AXA Türkiye, işletmelere poliçe öncesinde iş sürekliliği planları oluşturmalarını ve risk senaryolarıyla birlikte sigorta şirketiyle mutabakat içinde ilerlemelerini tavsiye ediyor.
AXA Türkiye'nin verdiği mesaj net: Sigorta, sadece bir formalite değil, geleceğe yönelik güçlü bir güvence sistemidir. Eksik sigorta, en beklenmedik anda en büyük zararlara yol açabilir. Bu nedenle tüketicilerin ve işletmelerin, poliçelerini gerçek değerler üzerinden düzenlemesi hem kendi güvenlikleri hem de mali sürdürülebilirlikleri açısından hayati önem taşıyor.