TURYAP'tan Sektöre Profeyonel Bir Bakış Açısı

Türkiye'nin önde gelen emlak firmalarından biri olan TURYAP'ın Pazarlama Koordinatörü Özgül Erdoğan'la Turyap'ın franchise koşulları, gayrimenkul yatırımları, emlak sektörü ve internetin emlak sektörü üzerindeki etkileri hakkındaki düşünceleriyle ilgili keyifli bir röportaj...

Turyap kaç yılında kuruldu, kaç tane üyesi var, protföy genişliğiniz nedir?

1985 yılnda kurulan ve emlak sektörünün ilk franchise veren kuruluşu olan Turyap, yurtdışında ve Türkiye'nin 41 iline dağılmış 375 temsilciliğiyle Türkiye'nin en köklü ve yaygın emlak organizasyonudur.Temsilcilerimiz sistemimizde kayıtlı olan 35 bini aşkın gayrimenkulü pazarlayabilmektedir.

2011 yılı için franchise koşullarınız nelerdir?

2011 yılı için isim hakkı bedeli Türkiye genelinde 6.000-20.000 USD+KDV arasında olup, fiyatlar bölgelere göre farklılık göstermektedir. Franchise sistemimizin en önemli avantajlarından biri temsilcilerin cirosundan pay alınmamasıdır. Temsilciler aylık sabit 100 USD+KDV'lik hizmet bedeli ödeyerek faaliyetlerini sürdürmektedirler.

Turyap'ı diğer büyük emlak danışmanlık firmalarından ayıran hizmetleriniz nelerdir?

Temsilcilerimiz pazarlama, tapu, hukuk, imar, sigorta, halka ilişkiler, mortgage, kişisel gelişim vb gibi konularda 50 saatlik yoğun bir eğitim alıyorlar. Ayrıca her yeni temsilcimize faaliyetlerine başladıkları andan itibaren 6 ay boyunca mevcut temsilcilerimizden bir danışman atayarak, ihtiyaç duyduklarında bedelsiz olarak onların tecrübelerinden faydalanarak adaptasyon süreçlerini kısaltma imkanı sunuyoruz. Temsilcilerin periyodik olarak bölgelerde diğer temsilcilerle bir araya geldikleri grup toplantıları da sinerjinin ve ortak çalışmaların güçlendirilmesini sağlayan başka bir uygulama.Temsilcilerimiz faaliyet süreleri boyunca şirket avukatlarımızdan bedelsiz hukuki danışmanlık hizmeti alabiliyorlar. Bunların yanı sıra hem müşterilerimizin hem de temsilcilerimizin haklarını koruyan ve temsilci faaliyetlerinin Turyap Çalışma Esasları'na uygun bir şekilde sürdürülmesini sağlayarak gerektiğinde belli yaptırımları yürürlüğe sokan bir hakem kurulumuz var.

Türkiye'de emlak danışmanlığı ve gayrimenkul sektörünün geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz?

Emlak sektörü Türkiye'de son 10 yılda dikkat çekmeye başladı. Ama bunu sadece Türkiye'de dikkat çekmeye başladı anlamında söylemiyorum. Özellikle Avrupalı yatırımcılar tarafından da Türkiye'ye çok ciddi yatırımlar yapılmaya başlandı. 2000'li yılların başından itibaren gayrimenkul sektöründe çalışan insanlar sektörün ciddi bir gelişim göstermesini bekliyorlardı fakat hiç kimse sektörün 10 sene içinde bu noktaya gelebileceğini tahmin etmiyordu. Şu an Türkiye'de marka zinciri olan 10-12 civarı ciddi firma var. Turyap 1985 yılında kuruldu. Bu süre zarfında 375 ofise ulaştık. Söylediğim zincirler içinde de 100-150 ofisi olan 4-5 marka daha var. Bu da şunu gösteriyor ki Türkiye'de şu anda 1.000 civarında markalı emlak ofisi var.  Bu rakamlar gayrimenkul sektörünün son 15-20 yılda nasıl bir yol aldığını gösteriyor. Artık sadece yurtiçinden değil yurtdışından da büyük ilgi gösteriliyor Türkiye'ye. Yani artık alıcı kitlesi yalnızca Türkler değil, dünyaya da hitap ediyoruz..

Peki sektörde meydana gelen bu gelişim aynı hızla devam edecek mi?

Türkiye'de emlak sektörü, 2008 yılında yaşanan global kriz süreciyle  hem kendi iç bünyesinde  hem de yurtdışından gelen talepler konusunda ciddi bir durgunluk yaşadı. Bu bağlamda elbette gelişim devam edecektir ama her yıl sürekli yükselen bir grafik de beklememek gerek. Çünkü dönem dönem Türkiye'nin kendi iç dinamiklerinde meydana gelen değişimler ya da olası siyasi istikrarsızlıklar Türkiye içindeki gidişatı belirsezleştirebiliyor. 2008 global kriziyle birlikte ülkemizdeki emlak sektöründe de bir durgunluk yaşandı ama sektör gerilemedi. Çünkü Türkiye kriz tecrübesi çok fazla olan bir ülke. Durum böyle olunca 'Türkiye krizi çok iyi atlattı' denildi ama tabi ki bizler de bu krizden nasibimizi aldık. İnşaat ve emlak sektörü tıpkı piramidin en üst noktası gibi. Alt kısımda en ufak bir sarsıntı olduğunda bundan ilk önce bu iki sektör etkileniyor. Satışlar duruyor, duruluyor, kiralamalar azalıyor. Talep azalınca inşaat sektörü sıkıntıya giriyor. Şu an kötü demeyelim de durağan bir süreçteyiz. Mesela şu anki süreçte de, seçim insanların kafasında bir belirsizlik oluşturuyor.

Yani bu bu kadar bireysel bir durum mu? Parası olan bir kişi, bir yatırımcı mesela 'bu memlekette ne olacağı belli olmaz' diyerek erteleyebiliyor mu ev satın alma sürecini? Gerçekten riskli mi bu süreçte ev almak?

Bunu şöyle söyleyebiliriz. Öyle bir  süreçteyiz ki küçük yatırımcılar, kirada oturanlar, özellikle bir konut satın alıp orada oturmayı düşünenler için ev satın almak için çok uygun bir dönemdeyiz. Yani alacakları evi bekletmeyi düşünmüyorlarsa kesinlikle bundan daha avantajlı bir dönem yok. Çünkü yaklaşık 2 yıl süren durgun bir dönem geçirdik. Özellikle inşaat firmaları son 1 yılda yaşanan zamlardan çok fazla etkilendiler. Satışlar açısından dönem durgun fakat son 1 yıl içerisinde çimento fiyatlarına yüzde 44, demir fiyatlarına ise yüzde 33 zam meydana geldi. Bunlar çok anormal oranlar. Yani satmaya çalıştığınız ürünün içerisindeki hammaddede bu denli yüksek oranlarda zam olması zor bir durum. Bir de elinizde önceki yıllardan gelen bir stok varsa daha da kötü... Ancak firmalar bu rakamları fiyatlarına çok fazla hatta hiç yansıtamadılar.

Bu da ev almak için en uygun zemini yarattı sanırım...

Tabi. Ülkemizde birinci elden inşaat yapan çok büyük firmalar var. Bu firmaların devamlılığı olmak zorunda. Bir isimleri, kurum kütürleri, markaları var. Bu yüzden de satış yapabilmek için yeni ödeme modelleri geliştiriyorlar. Bu bağlamda inşaat firmaları çok değişik kampanyalar düzenlemeye başladılar. Daire alana araç hediye edenler, bir sene boyunca aidat almayan, 'daire alana ilk 1 yıl temizlik ücreti bizden' diyen firmalar oldu. Bu tür çalışmalar önceden hiç duyulmamıştı. Sonuçta inşaat firmaları duramaz, bekleyemez, onlar bir şekilde üretmek ve satmak zorunda. O yüzden bu koşullarda konut satın almayı düşünenler için bundan daha uygun bir dönem olamaz. Şu zaten asla sağlanamaz. Hem satış fiyatları çok düşük olacak, hem kredi faizleri çok düşük olacak, hem tam istediğiniz gibi bir ev olacak. Eğer ev satın alırken 10 tane kriteriniz varsa, 10 kriteri de aynı anda sağlayamazsınız.

Peki şu anda sektörde satışların durumu ne? İstanbul'da en çok konut satışı nerede oluyor?

Birinci el konut üreten, piyasada isim yapmış firmalar satışlarına devam ediyorlar. Fakat ikinci el satış yapanların satışlarında düşüş var. Çünkü inşaat firmaları kendi ofisinde farklı ödeme alternatifleri sunarak satış yapıyorlar. Konut almak isteyen kişiler de artık daha bilinçli. 1. ve 2. eli kıyaslıyor. İstanbul'daki ulaşım ağları genişledi. Metrobüs, deniz otobüsü, metro vs. Durum böyle olunca içinde bulunduğumuz bu süreçte en çok tapu satışı yapılan bölgelerin Çekmeköy, Beylikdüzü, Kurtköy, Pendik, Bahçeşehir ve çevresi olduğunu söyleyebiliriz.

Konut projeleri emlak sektörünü olumsuz yönde mi etkiledi?

Bir bölgede yeni bir konut projesi yapılıyorsa satışlar ilk önce frmanın kendi satış ofisinde yapılıyor ancak daha sonra dairelerin ikinci elde alınıp satılmaya başlandığı dönemde bu durum o bölgedeki emlakçılar için olumlu bir sürece dönüşüyor. Yani konut projelerinin emlakçılara uzun vadede olumlu bir katkısı var.

İnternet kullanımının yaygınlaşmasının emlak sektörü üzerindeki etkileri nedir?

İnternet emlak sektörünü inanılmaz olumlu yönde etkiledi. İnsanlar internet üzerinden aynı anda pek çok sitede ev onlarca ev beğenip, çeşitli kıyaslamalar yaparak daire bakabiliyorlar. Bazen birkaç farklı emlakçıda aynı daireyi farklı fiyatlarla görebiliyorlar. Beğendikleri evin üç aşağı beş yukarı hangi fiyat aralığında olduğunu görebiliyorlar. İnternet olmadan iş dışında kalan tüm zamanını emlakçı emlakçı gezerek geçirmek zorunda kalacak olan herkes, şimdiinternet sayesinde 2-3 ayda tamamlayabileceği eleme sürecini 1 gecede dahi gerçekleştirebiliyor. O yüzden internetin emlak sektörü üzerindeki olumlu etkileri çok büyük.

Ev kiralarken ve satın alırken nelere dikkat etmeliyiz?

Kiralamalar satın almalara göre daha kolay olarak nitelendirilebilir. Burada önemli olan kiralayacağınız evin ulaşım ağlarına olan yakınlığı ve bu evin ihtiyaçlarınızı karşılayıp karşılamadığıdır... Ancak ev satın almak insanın hayatı boyunca 1 bilemediniz 2-3 kere karşı karşıya kaldığı bir durum. O yüzden çok dikkat etmek gerekiyor. Mümkün mertebe danışmanla hareket etmekte fayda var. Mesela bire bir mal sahibi ile görüşüyorsanız bazı konularda tereddüt edebilirsiniz. Mesela ev satın almadan önce mutlaka tapusunu görmelisiniz. Tapu kat irtifaklı mı, kat mülkiyetli mi yoksa aslında arsa tapulu mu? Kat irtifaklı ve kat mülkiyetli ise bu durumda konut kredisi kullanabilirsiniz. Tapuda kaç malik olduğuna mutlaka bakmak gerekiyor. Siz evin tamamını aldığınız zannederken tapuda başka bir hak sahibi ile de karşılaşabilirsiniz. Tapuda gayrimenkulün cinsi ne olarak belirtiliyor? Arsa tapusu mu, daire tapusu mu?  Bu ve bunun gibi pek çok konuda bilgi sahibi olmak gerekiyor. O yüzden biz yeni bir ev satın almayı düşünen kişilere emlak danışmanlarından yardım alarak hareket etmelerini öneriyoruz.

EmlakJet Haber

Turyap Temsilcilik Başvuru Hattı

(0212) 373 13 00

0 Takipçi