“Faiz indiriminin etkileri son çeyrekte görülecek”

Bankaların faiz indiriminin etkilerinin yılın son çeyreğinde görüleceğini belirten Destek Yatırım Menkul Değerler Araştırma Müdür Yardımcısı Adnan Çekcen, “Şimdiden 2016 yılı toplam hedefi geçen yılın rekoru 1 milyon 300 bin adet konut satışı olarak belirlendi. Kredilerin konut, beyaz eşya ve hizmet sektörlerine domino etkisi yapmasını bekliyoruz” dedi

[if gte mso 9]> 0 0 1 439 2505 ktütükt 20 5 2939 14.0 Normal 0 false false false EN-US JA X-NONE

Vakıfbank, Halkbank, Ziraat Bankası, Abank, Şekerbank,Garanti Bankası, Akbank, Finansbank, TEB ve son olarak Yapı Kredi bankası’nın aldığı indirim kararıyla beraber toplam 10 bankanın faiz indirimine gittiğini kaydeden

Destek Yatırım Menkul Değerler Araştırma Müdür Yardımcısı Adnan Çekcen, atılan bu adımların ekonomiye yansımalarını değerlendirdi.

Bu faiz indiriminin sektörü önemli ölçüde hareketlendireceğini belirten Çekçen, “

TUİK’in açıkladığı rakamlara baktığımızda 2015 yılında 434.388 adedi ipotekli, 854.932 adedi diğer olmak üzere toplam 1.289.320 konut satışının gerçekleştiğini görüyoruz. Şu ana kadar ise yani 2016 yılının haziran dahil olmak üzere ilk 6 ayında toplamda 630.799 konut satıldı. Şimdiden 2016 yılı toplam hedef ise geçtiğimiz yılın rekoru 1 milyon 300 bin adet konut satışı olarak belirlendi. Genel olarak bakıldığında ülke ekonomisi açısından atılan tüm bu adımların olumlu yansımaları söz konusu olacaktır. Faiz indirimine gidilmesi, kredi maliyetlerini azaltıp talebi artırıcı bir etki yaratırken, kullanılan kredilerin yatırım araçlarına yönelmesi başta inşaat sektörü olmak üzere, konut, beyaz eşya ve hizmet sektörüne de domino etkisi görülebilecektir. Konut kredilerinde yapılan bu esnekliklerin yansımalarını muhtemelen yılın son çeyreğine girerken göreceğiz” değerlendirmesinde bulundu.

Talep artışı fiyatlara da etki edecektir

Yaz dönemi olmasından kaynaklı iç piyasadaki durgunluk ve beklentilerin genel olarak bayram sonrasına ertelenmesinin kredi talebinin de gecikmeli olarak artmasına sebebiyet verebileceğini belirten Çekcen, “Fakat talep artışı sektöre önemli bir hareketlilik katabileceği gibi konut fiyatlarına da yansıması beklenebilir. Bir konutun fiyatı arz ve talebe göre belirlenirken kısa dönemde konut arzının neredeyse sabit olması talebin artarak konut fiyatları üzerinde baskı yaratmasına neden olabilir” diye konuştu. Böyle bir durumda bankaların attığı adımlara inşaat ve gayrimenkul sektöründeki söz sahibi kuruluşların da karşılık vermesi ve uygun kampanya ve ödeme koşullarıyla beraber fiyat sabitlemesi gibi yönteme gitmesinin makul olabileceğini ifade eden Çekcen, “Bu durum konut talebinin kısa sürede artmasına sebep olurken kısa vadeli enflasyonist baskı yaratabilecek fiyat artışları da önlenebilir” dedi.

Borsada bankacılık endeksi de prim yaptı

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (TCMB) Mart ayından bu yana para politikasını gevşetmesi sonrası reel sektör tarafında hareketliliğin arttığını hatırlatan Çekçen şöyle devam etti: “Küresel borsalarda FED iyimserliğinden kaynaklı yaşanan sakin seyir, içeride TCMB’nin elini kuvvetlendirirken, Mart ayından bu yana Merkez’in faizde 200 baz puanlık indirime gittiğini görüyoruz. Bu hafta içerisinde de TCMB’den ikinci adım geldi ve bankaların zorunlu karşılık oranlarında da değişikliğe gittiğini duyurdu. Esnekliği artırma adına yapılan bu hamle sonrası Bist100 endeksinde bankacılık endeksinin prim yaptığını gördük.”

Emlakjet Haber

EndFragment