Otel ve depolamada da bireysel yatırım trendi başlıyor

Konutta kira gelirinin azalma trendi ve bir yandan kira geliri üzerindeki vergi yükünü artıran yeni düzenlemeler, yatırımcılarda bir nevi ‘yumurtaları aynı kefeye koymama’ dönemi başlatacak. Yani ticari gayrimenkul ün farklı alanlarında. ‘kira getirisini’ bir nevi garanti eden, aldığınız öğrenci odasını veya otel odasını tapusu sizde ancak kullanım hakkı sizde olmamak kaydıyla, sizin adınıza işleten, kiracı bulan ve buradan elde edilen getiriyi sizin adınıza yöneten yurt ve oteller oluşmaya başlayacak.

Yabancı yatırımcılar otelden oda alıp işletmeye sıcak!

Yurt segmentinde ‘Öğrenci evi kampüs’ projesi Univa ile başlayan bu akımın kısa bir süre sonra otel zincirlerinde de görülmeye başlanacağını söyleyen Era Türkiye Gayrimenkul Direktörü Ufuk Şevki, bu gelişmeye açık alanı Emlakjet 'e anlattı. Şevki, “Yurtta olduğu gibi otelde de bu yakında gündeme gelecek, hazırlıkları yapılıyor. Getirilecek sistemde, otelin bir odası alıcıya satılacak, alıcı bunu kullanamayacak ancak odanın otel zinciri tarafından işletilmesinden getiri sağlayacak. Yabancı yatırımcılar ve özellikle Körfez’den yatırımcıların ciddi biçimde ilgisini çekecek bu sistem, havuz sistemiyle işletileceği için, kiralanmama riski de taşımayacak” diye konuştu.

Bireysel depolama yatırımları devri başlayacak!

Şevki’nin verdiği bilgiye göre, gayrimenkul sektöründe Türkiye’de gelişime açık ve potansiyel taşıyan yeni alanlardan biri de ‘Bireysel depolama’. Bu sistem de, aslında hepimizin evinde atıl duran ve kullanmadığımız eşyaları koyduğumuz, kısaca kendi depomuzu oluşturduğumuz odalara yönelik. Aldığımız veya kiraladığımız evin yatı düşük veya yüksek de olsa, 2+1 daire de oturduğumuzda evin 1 odasını depo gibi kullandığımız için fiilen 1+1’de, 3+1’de oturduğumuzda da fiilen 2+1’de oturuyor gibi oluyoruz ve depo olarak kullandığımız oda için oldukça fazla maliyet ödemiş oluyoruz. Şevki’nin verdiği bilgiye göre, daha ucuz bedelle bir depo kiralayarak böylece daha uygun maliyetlerle bir evde oturabiliyoruz.

Şevki, “Metrekare değerinin yukarıda olduğu projelerde oturanlar için bu daha yaygın ama kiralık evler için de geçerli. Örneğin, 3+1 bir ev satın alacağım veya kiralayacağım, satın alırken 3 bin dolar, kiralarken de 30 dolar ödeyeceğim metrekaresine. Bunun bir odasını 10 metrekaresini, yani her ay 300 doları ise depo olarak kullanmaya ayırıyorum. Ama diğer taraftan 50 dolara Kurtköy’de bir yer kiralayabiliyorum. O zaman 3+1 yerine daha az bedelle 2+1 bir evde oturabiliyorum, hem maliyetim düşüyor, hem de fonksiyonel şekilde evimi kullanmış oluyorum” diye konuştu.

Türkiye’de özellikle lüks evlerde yaygınlaşacak

Yatırımcı tarafından bakıldığında, bu gereksinimden hareketle depo yeri satın alıp, depolamak için kiraya vermenin yeni bir trend olacağını belirten Şevki, şöyle devam etti: “Bu akım en çok ABD’de var. Biz de Türk milleti olarak satın aldığımızda her şey yanımızda ve yakınımızda olsun istiyoruz. 3+1 ve 4+1’lerde bir odayı atıl bırakarak, yazlık- kışlık giysiler, bebek arabası, ütü masası, askılar ve elektrik süpürgesi gibi eşyaları koyarak tamamen bloke ediyoruz. Bu l üks projeler de kayak malzemelerinden araba lastiğine ve kayak malzemelerine kadar daha büyük yer kaplayan eşyalar olabiliyor. Örneğin, Kurtköy, Orhanlı’da kişisel depolama alanları oluyor ve kiralıyorsunuz, anahtar da sizde. Burada da bireysel yatırımcı devreye giriyor.”

Şevki, kanunlardan dolayı bir evrağın 5 yıl saklanması gerektiği için şu an bu sistemin veri ve evrak depolayıcıları tarafından kurumsal şirketler için yürütüldüğünü ama sektördeki fiyat yükselişinin ve özellikle lüks konutta oturanların ihtiyaçlarının, depolamada bireysel yatırımcıları artıracağını sözlerine ekledi.

Emlakjet Haber - Nihal Yuvacan